CHP Sinop İl Başkanlığı, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı andı

whatsapp-image-2025-05-06-at-130744

Sinop CHP İl Başkanlığı, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı Anma Töreni Düzenledi

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın 6 Mayıs 1972’de idam edilmelerinin yıl dönümünde Sinop CHP İl Başkanlığı tarafından anma töreni düzenlendi. Uğur Mumcu Meydanı’nda gerçekleşen etkinlikte CHP Sinop İlçe Gençlik Kolları Başkanı Barbaros Açıkel bir konuşma yaptı:

“Bugün, halkın özgürlüğü, bağımsızlığı ve eşitliği için mücadele eden üç genç devrimci olan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı, idam edilişlerinin yıl dönümünde bir kez daha yüreklerimizde hissediyoruz.

İdam sehpasına ‘Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın işçiler, köylüler! Kahrolsun emperyalizm!’ sloganlarıyla çıkan gençlerimizin sesi asla susturulamadı. Ve onların bıraktığı miras hala yaşıyor.

Bugün, onların bize emanet ettiği miras, işçi sınıfının taşeron düzenine, güvencesizliğe, iş cinayetlerine, yoksulluğa, geleceksizliğe karşı verdiği mücadelede yaşıyor.

Bugün, onların mirası, HES’lere, termik santrallere, nükleer santrallere, kentsel yağmaya karşı doğayı ve yaşamı savunma mücadelesinde yaşıyor.

Bugün, onların bize bıraktığı miras, öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin bilimsel, özerk-demokratik üniversite mücadelesinde yaşıyor.

Bugün, onların bize bıraktığı miras, kadınların eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam mücadelelerinde yaşıyor.

Bugün, onların bize bıraktığı miras, Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerin türküsü, sloganı, bayrağı olarak 1 Mayıs’ta alanlarda dalgalanıyor.

Bu anılarda önemli bir nokta da şudur: Deniz Gezmiş ve arkadaşları, ‘Tam Bağımsız Türkiye’ inancını, mücadele azmini Mustafa Kemal Atatürk’ten, Cumhuriyet devriminden almışlardır. Deniz Gezmiş, yargılandığı sırada şu sözlerle ifade etmiştir: ‘Bu ülkede Mustafa Kemal’e gerçekten sahip çıkanlar varsa, onlar da bizleriz. 35 milyon metrekare vatan toprakları işgal altındayken, bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız trajiktir.’

Onlar, 6 Mayıs 1972 sabahı, bir darağacında değil; bu ülkenin vicdanında, sokaklarında, üniversite amfilerinde, işçi direnişlerinde, adalet ve eşitlik mücadelelerinde ölümsüzleşti.

Arzuladıkları, halkın kendi kaderini belirleyebileceği bağımsız, demokratik ve eşit bir Türkiye’ydi. Söyledikleri düşünceler, bugün bile milyonlarca genç tarafından pay

Exit mobile version