Birleşik Kamu-İş, TÜİK’in Enflasyon Raporuna Tepki Gösterdi
Günümüzde yaşanan durum şöyle: TÜİK, Haziran ayı enflasyonunu %1,37 olarak açıklarken, yıllık enflasyon oranını da %35,05 olarak belirlemiştir. Birleşik Kamu-İş’in son araştırmasına göre ise açlık sınırı 27.415 TL, yoksulluk sınırı ise 83.859 TL olarak tespit edilmiştir.
Kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaş zamlarının belirleneceği 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde, TÜİK’in yine gerçekçilikten uzak bir enflasyon oranı açıklaması yaparak kamu emekçilerinin hak kaybına zemin hazırladığı belirtilmektedir. Geçmiş yıllarda biriken mağduriyetlerin giderilmediği, 2024 yılında gerçekleşen zam oranının %37,1 iken TÜİK’in aynı yıl için %44,38 enflasyon oranı açıkladığı görülmektedir. Kamu emekçilerinin aldığı ücretlerin hayali enflasyon oranına ezdirildiği ve mağduriyetlerin devam ettiği vurgulanmaktadır.
Kamu emekçilerinin son yıllarda hızla yoksullaştığı, 2025 yılı Temmuz ayından itibaren doğalgaz zammıyla beraber toplam zammın %700’e ulaştığı, aynı dönemde su fiyatlarında %144, elektrik fiyatlarında %91 artış yaşandığı belirtilmektedir. Kiralardaki artışlar da dikkate alındığında, kamu emekçilerinin barınma ve faturalara ayırdığı payın arttığı ifade edilmektedir.
Birleşik Kamu-İş’in Haziran 2025 hesaplamalarına göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için gereken gıda harcamasının açlık sınırı 27.415 TL, yoksulluk sınırının ise 83.859 TL olduğu belirtilmektedir.
Bekar bir kamu çalışanının maaşı açlık sınırını karşılasa da, dört kişilik bir aileyi doyuramayacak seviyede olduğu, emekli aylıklarının genellikle açlık sınırının altında olduğu ifade edilmektedir.
En düşük memur maaşının 43.716 TL olduğu ve yoksulluk sınırının %52’sini ancak karşılayabildiği, yoksulluk sınırını karşılayabilmesi için en düşük memur maaşının 83.859 TL olması gerektiği belirtilmektedir.
Kamu emekçilerinin yoksulluğa itildiği, TÜİK’in gerçekleri çarpıtarak kamu emekçilerine zarar verdiği vurgulanmaktadır.
Birleşik Kamu-İş, TÜİK’in enflasyon raporunu yalan, hırsızlık ve manipülasyon olarak nitelendirirken, kamu emekçilerinin yaşadığı zorluklara dikkat çekmekte ve haklarını savunmaktadır.
Devletin çalışanlarına hakkını vermemesinin, emeklilerin zor durumda olmasının kabul edilemeyeceği belirtilmekte, kamu emekçilerinin değer görmesinin gerektiği vurgulanmaktadır.
TİS görüşmeleri öncesinde, TÜİ
